Finansal Piyasalara Bakış 4

Finansal Piyasalara Bakış 4

ABD ile Çin arasında süren ticaret görüşmeleri ile resesyon korkularının sürdüğü bu dönemde Arjantin önderliğinde yeni bir risk hatırlandı. Gelişmekte olan ülkelere dair riskler geçtiğimiz hafta boyunca öne çıktı. Arjantin’de ön seçimlerde başkan yardımcılığını Kirchner’in yaptığı muhalefetin ezici üstünlük sağlaması sonrasında Arjantin Pezosu’nda %17 değer kaybı yaşanırken iki kredi derecelendirme kuruluşunun kredi notu indirdiğini gördük. Piyasanın beklemediği bu mağlubiyet sonrasında verilen tepkinin kaynağında ise 2007-2015 yılları arasında başkanlık yapan Kirchner döneminde izlenen para ve maliye politikaları ile pezoda yaşanan sert değer kayıpları ve ekonomiye olan güvenin azalması gösteriliyor. Dün maliye bakanının istifası sonrasında çalkantının bir süre daha devam edebileceğini görüyoruz. Dikkat çeken bir diğer fiyatlama da 100 yıl vadeli (2117 vadeli) Arjantin tahvil fiyatının $45 seviyesine kadar düşmesiydi. Daha önce moratoryum ilan eden Arjantin’in bu denli uzun vadeli borçlanma isteğine piyasanın olumlu cevap vermesi kimi kesimlerce o dönem eleştirilmişti. Görünen o ki eleştiriler yerindeymiş. Ancak geçmiş döneme göre Arjantin’in daha şanslı olabileceğini not etmekte fayda var. Zira merkez bankalarının yeniden devreye girdiği ve faiz indirim süreci ile varlık alım programlarının genişletilme ihtimalinin olduğu bu dönemde gerek Arjantin gerek diğer gelişmekte olan ülkeler daha ucuz fon sağlayabilir. Bu durum Arjantin’de öngörülen olası sorunların bulaşıcılık riskini de azaltabilir.

GRAFİK-1 ARJANTİN 10 ve 100 YILLIK TAHVİL FİYATLARI

Hafta içinde Trump’ın bazı Çin ürünlerine uygulanması planlanan gümrük vergilerini aralık ayına ötelediği haberi kısa süreliğine de olsa piyasaya moral oldu. Bu adım ABD’nin Çin’i masada tutmak adına attığı bir adım olarak nitelendiriliyor. Çin’den gelen cevap ise daha temkinli ve Trump’ın oyun tarzını anlamış olduklarını gösteriyor. Önceki hafta gelen ek gümrük vergileri ve Huawei ile diğer teknoloji şirketlerinin lisanslarının iptaline dair adımlar sonrasında tarımsal ürünlerin alımını durduran Çin’den bu yönde bir karar çıkıp çıkmayacağı dikkatle izleniyor.

Trump’ın gümrük vergisini öteleme kararı piyasalarda kısa süreli etkili oldu zira Almanya ve Çin’den gelen olumsuz makro veriler sonrasında global çapta getirilerde sert düşüşler izledik. Resesyon korkularının tavana çıktığı geçtiğimiz haftada ABD ve İngiltere getiri eğrilerinin invert ettiği, diğer bir ifade ile 2 yıllık getirilerin 10 yıllık getirilerin altına gerilediğini gördük. Ayrıca tarihte ilk defa ABD 30 yıllıklar %2 seviyesinin altını gördü. Her ne kadar son FED toplantısı sonrasında basın toplantısında Başkan Powell faiz indirimi ile ilgili ara dönem düzeltmesi ifadesini kullansa da piyasa oyuncuları ABD dışında zayıf gelen veriler sonrasında faiz indirimi beklentilerini sürdürüyorlar. Eylül ayında yapılacak olan toplantı için faiz indirim beklentisi vadeli piyasalarda %100 olarak fiyatlanıyor. Haftanın son gününde getirilerde kısmen de olsa toparlanma izlesek de piyasaların verilere ne denli hassas olduğunu teyit etmiş olduk. Öte yandan ABD’de enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesi ve diğer verilerin de FED toplantı tutanaklarında belirtildiği gibi büyümeyi destekliyor olması piyasa oyuncuları ile FED’in aynı kulvarda kalmayabileceğini gösteriyor. Eylül ve aralık ayında beklenen faiz indirimlerine ekim ayını da dahil eden ve kısmen de olsa fiyatlayan piyasa oyuncuları hayal kırıklığına uğrayabilir. Son toplantıda FED’in iletişim sorunu yaşaması da bu durumu kolaylaştırabilir.

Haftanın sürpriz çıkışı ise ECB’den geldi. ECB guvernörü Rehn’in eylül ayındaki toplantıda büyük çaplı bir varlık alım programı beklediğini açıklaması sonrasında euro sert değer kayıpları yaşadı. ECB’nin mevcut varlık alım programı çerçevesinde kredi notu uygun olan devlet tahvillerinin büyük çoğunluğunu elinde bulundurması nedeniyle olası yeni bir varlık alım açıklaması için kuralların da gevşetilmesi gerekecek. Bu noktada yerel yönetimlere ait tahvillerin de programa dahil edilebileceği ihtimali öne çıkıyor. Görünen o ki ECB’nin kısıtlı adım atma imkanlarından en büyüğünü öne çıkarma yönünde içeride de talepler var.

İçeride ise TRY’nin olumlu performansı öne çıkıyor. Arjantin krizi ile haftaya başlayan piyasalarda gelişmekte olan ülke para birimlerinde sert değer kayıpları izlesek de TRY son bir ay baz alındığında USD karşısında en çok değer kazanan para birimi olarak dikkat çekti. Hafta içinde açıklanan ve 10 aydır gerileyen sanayi üretimi verisinin %3,7 düşüşü işaret etmesine rağmen TRY’nin performansı olumlu görünüyor.

Yeni haftada son FED toplantısına dair toplantı tutanaklarını çarşamba günü göreceğiz ancak etkisi sınırlı kalacak. Zira cuma günü merkez bankacıların buluşma noktası olan Jackson Hole toplantısı başlayacak. Önümüzdeki döneme ait beklentilerin şekillenmesi açısından kritik öneme sahip olabilir. Son çeyrekte merkez bankalarının yeniden bu denli öne çıkması sonrasında toplantı daha da kritik hale gelmiş durumda.

 

Yayın Komitesi
Prof.Dr.M.Başaran Öztürk (Komite Başkanı)
Dr.Batuğhan Karaer
Prof.Dr.İlhan Küçükkaplan
Doç.Dr.E.Savaş Başcı
Doğuş Erdoğan