FİNANSAL PİYASALARA BAKIŞ 15

FİNANSAL PİYASALARA BAKIŞ 15

Siyasi gelişmeler ışığında başlanılan haftada bilançolar ve veriler piyasalara yön verdi.

Piyasalar ABD’de Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı şoku ile haftaya başladı. Önceki hafta ABD Başkanı Trump ve Hazine Bakanı Mnuchin’in ekonomiye yönelik açıklanan yaptırımların uygulanmayacağı açıklamasının ardından Temsilciler Meclisi’nden 16’ya karşı 403 oy ile alınan karar önümüzdeki dönem baş ağrıtabilecek cinsten. Alınan kararın önce Kongre’ye ve en son olarak da Başkan Trump’a sunulması gerekiyor. Ancak hem Cumhuriyetçiler ve hem de Demokratlar tasarıyı beraber hazırlayarak sundu, kısaca Trump’ın kanadında da destek bulunabilmiş değil. Tasarı başta Halkbank olmak üzere diğer finansal kurumlara yaptırım uygulanmasının yanı sıra Türk ordusunun finansman ve silah alımını sınırlandırmayı da içeriyor. Karar sonrasında haftaya yükseliş ile başlayan döviz sepeti yüksek seyrini koruyamadı ve 6,05 seviyesinin altında haftayı sonlandırdı.

Önceki hafta beklentinin üzerinde faiz indirimine giden ve reel getiri anlamında diğer gelişen ülkelere göre daha dezavantajlı konuma geçen TCMB enflasyon raporunu açıkladı. Raporda içeride ılımlı büyümeye, dışarıda ise iktisadi faaliyette zayıflamaya dikkat çekildi. Banka güçlü baz etkisi % 9,26 seviyesine gerileyen enflasyonun yıl sonunda % 12 seviyesinde olmasını öngörüyor. Daha önceki öngörü % 13,9 seviyesindeydi. Banka ayrıca enflasyonun 2020 ve 2021 yılları sonunda sırası ile % 8,2 ve % 5,4 seviyesinde olacağını tahmin ediyor. Açıklamalar sonrasında faiz beklentilerini yansıtması açısından takip edilmesi gereken 2 yıllıkların 2017’den bu yana en düşük seviyeye gerilediğini izledik.

İçeride bir diğer gelişme de uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in kredi notu değerlendirmesiydi. Kuruluş BB- olan notu aynı seviyede bırakırken görünümü negatiften durağana yükseltti. Gelişme olumlu ancak sürpriz değil zira ekim ayı başında Fitch tarafından başta büyüme olmak üzere makro veriler tarafında yukarı revizyon yapıldığını izlemiştik.

ABD tarafında bu hafta FED kararı, veriler ve bilançolar öne çıktı.

FED beklendiği üzere 25 baz puan indirime giderken bekle gör politikası izleyeceğini belirtti. Bu durum faiz indirimlerine ara veriliyor şeklinden çok önümüzdeki dönemde veri seti neyi işaret ederse bankanın o yönde adım atacağı şeklinde algılanmalı. Yani gerektiği takdirde faiz artırımına da kapının açık olduğunu belirtmeliyiz. Karar sonrasında vadeli piyasalarda aralık ayı toplantısına dair faiz indirimi sadece % 12,3 ile fiyatlanıyor.

Verilere göz attığımızda istihdam verisi piyasaları memnun etti. GM grevi nedeniyle düşük kalması öngörülen tarım dışı istihdam (NFP) 128.000 seviyesini işaret ederken geçen ay verisi de yukarı revize edilmiş durumda. Ayrıca işsizlik oranı % 3,6 ile düşük seyrini sürdürürken katılım oranının artmış olması sağlıklı bir veri gördüğümüzü işaret ediyor. FED’in uzun süredir enflasyon için izlediği ortalama saatlik gelir (AHE) yıllık % 3 seviyesinde kalmış durumda, halen enflasyonist baskı yaratmaktan uzak.

Yılın ikinci çeyreğinde % 2 büyüyen ve 3. çeyrekte % 1,6 büyümesi beklenen ekonominin % 1,9 ile beklentilerin üzerinde büyüme performansı gerçekleştirdiğini gördük. Kişisel tüketim verisi de yıllık % 2,9 artış ile öngörülenden daha olumlu performans sergilemiş durumda. Geçen ay ISM hizmet ve ISM imalat verileri ile resesyon korkuları artan piyasalar ABD’de verilerin halen olumlu seyrettiğini teyit ediyor. Burada piyasa oyuncularının daha olumlu olmasının önünde FED’in güvercin tavrının son dönemde artıyor olması var.

Hafta boyunca gelen kar rakamları da ekonomiye olan güveniş destekler nitelikte. Apple iPhone 11 satışlarını ve gelirini yukarı çekerken Google yüksek yatırım adımları sonrasında kar beklentisini karşılayamadı. Ancak özellikle bulut teknolojisine yönelik yapılan yatırım ve yüksek istihdam sağlanması önümüzdeki dönemde pazar payında ciddi bir artışa ve karara imza atabilir. Bilanço dönemi şu ana kadar olumlu geçerken endeksler de rekor tazeliyor. Yükselişte Russell 2000 ve Nasdaq endekslerinin öncü olması önemli.

Ticaret görüşmelerinin ilk safhasında imzalara yaklaşılan bu dönemde Çinli yetkililere dayandırılan açıklamalar dikkat çekiciydi. Çinli yetkililer uzun vadeli ticaret anlaşmasına dair soru işaretleri olduğunu belirtti ve rekor seviyelerdeki ABD endekslerine satışları beraberinde getirdi. Ancak görünen o ki piyasa oyuncuları kısa vadeli gelişmeye odaklı ve endeksler kısa sürede toparlandı. Bu noktada ticaret görüşmelerinin ilk safhasına dair olumlu sürecin neredeyse tümüyle fiyatlandığını ve piyasanın kısa vadeli bakış açısının cezalandırılabileceğini not etmekte fayda var.

Çin tarafında ekonomide soğuma belirtileri devam ediyor. İmalat ve imalat dışı PMI endeksleri gerek geçen ayın gerek beklentilerin altında kalarak hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor.

Bu hafta ABD’de yoğun veri takvimi sürüyor olacak. Dayanıklı mal siparişleri ile fabrika siparişlerinin düşüşü sürdürmesi bekleniyor. Geçen ay sert düşerek 52,6 seviyesine gerileyen ISM hizmet endeksinin kısmen de olsa toparlanması ve 53,4 seviyesine yükselmesi öngörülüyor. Çin tarafında ticaret dengesi ekonomiye dair önemli işaret vermeye devam edecek.       

Yayın Komitesi

Prof.Dr.M.Başaran Öztürk (Komite Başkanı)

Dr.Batuğhan Karaer

Prof.Dr.İlhan Küçükkaplan

Doç.Dr.E.Savaş Başcı

Doğuş Erdoğan

Bülteni pdf olarak indir