FİNANSAL PİYASALARA BAKIŞ 16

FİNANSAL PİYASALARA BAKIŞ 16

ABD – Çin ticaret görüşmelerinin öne çıktığı bir haftayı geride bıraktık.

ABD – Çin ticaret görüşmeleri ilk safhasının imzalanması konusunda son noktaya gelindiği haberi ile rekor tazeleyen ABD borsaları global endekslere de destek oldu. İmzanın aralık ayı başına kaldığına dair açıklamalar piyasa üzerinde bozucu etkiye sahip olmazken, ABD eyaletlerinden birinde olma ihtimali her ne kadar gündeme gelse de bu ihtimal düşük gibi görünüyor. Haftanın son gününde Çin’in daha önce devreye giren gümrük vergilerinin de karşılıklı olarak kademeli kaldırılabileceğine dair açıklamasına Beyaz Saray aynı şekilde yaklaşmadı. Trump daha önce konan bu vergilerin anlaşmaya dahil olmadığını ve kaldırılmayacağını iletti. İlk safhası tamamen fiyatlanan görüşmelerin ikinci safhası öncesinde bu açıklama olumlu karşılanmayabilir. Her ne kadar kur konusu gibi ana başlıklardan bir tanesinin ilk safha görüşmelerinde sonuçlandırılıyor olması olumlu olsa da atılması gereken adım çok ve önümüzdeki döneme dair beklentiler de değişkenlik gösteriyor.

Son FED toplantısında faiz indirim sürecine dur denilmesi ve önümüzdeki dönem gelecek adımların veriler ışığında her iki yönde de olabileceğinin belirtilmesi sonrasında ABD getirilerinde toparlanma sürüyor. ABD 10 yıllıklar % 2 seviyesinin hemen altında haftayı kapattı. Ticaret görüşmelerinde beklenen ilk imza da güvenli limanlara olan ilgiyi azaltırken getirinin yükselmesinde diğer etken.

Geçtiğimiz ay beklentinin çok altında gelerek piyasa oyuncularının ABD verilerine olan hassasiyetini artıran ISM hizmet endeksi kısmen de olsa toparlandı. 54,7 açıklanan endeksin ayrıntılarına göz gezdirdiğimizde yeni siparişler, istihdam ve iş aktivitesinin yükseldiğini görüyoruz. Ayrıca gerileyen stok verisinin önünüzdeki ay olumlu yansıyabileceğini de not olarak düşmeliyiz. Olumsuz tarafta ise fiyat alt endeksi sert düşüş ile enflasyon beklentilerine bir kez daha darbe vuruyor. Açıklanacak olan ilk istihdam verisinde FED’in enflasyon için takip ettiği ortalama saatlik gelir (AHE) kaleminde bu olumsuz verinin etkisini göreceğiz.

Özellikle son dönemde diğer enstrümanlardan fiyat performansı olarak ayrılan petrolde OPEC kafa karıştırdı. Önceki hafta mevcut üretim seviyesine göre daha fazla kesintinin masada olduğuna dair açıklamalar bir süredir hikaye bulmakta zorlanan petrole moral olmuştu. Olumlu süren ticaret görüşmeleri de bu morale katkıda bulunmuştu. Ancak daha önce de özellikle Rusya’nın kararlaştırılan  üretim seviyesinin üzerinde üretim yapması konusunun kartelin disiplininde bozulmaya gidebileceğini belirtmiştik. Bu hafta içerisinde üyelerin henüz üretim kesintisi konusunda bir çalışma yapmadığı haberi haftanın son gününde %2 civarında düşüşe neden oldu. Öte yandan OPEC 2020 yılında petrol talebinin yukarı revize edilebileceğini ancak ABD’de üretilen kayaç petrolü (shale oil) nedeniyle kartelin pazar payında düşüş olmasını beklediğini iletti. 

Çin’de iki gelişme öne çıktı. Bir süredir piyasa yapıcı bankaları daha ucuza fonlama yolunda yeni bir sistemi devreye sokan Çin Merkez Bankası (PBOC) bu bankalar için 5 baz puan daha indirime gitti. Ancak atılan adım geçmiş dönemde atılması beklenen adımları henüz karşılayabilmiş değil. Diğer gelişme ise TÜFE’de gıda kaynaklı yükselişe rağmen ÜFE’de gerilemenin sürmesi. PBOC’nin henüz bu konuda net bir adımını izlemedik.

İçeride BIST-100 endeksinin global endekslere uyum sağlayarak haftayı yükseliş ile kapattığını izledik. Diğer bir olumlu gelişme de CDS’te görülen gerileme. Uzun süredir 400 üzerinde yer alan 5 yıl vadeli Türkiye CDS’i ekim ayından bu yana yaşanan gerilemeyi sürdürdü ve 318 seviyesine kadar düştü. Bu düşüşe eşlik etmeyen döviz sepeti ise 6 seviyesinin üzerinde kalmayı sürdürüyor. 

Pazartesi ABD borsalarının kapalı olacağı günde Çin’den doğrudan yatırım verisi izlenecek. Haftanın kalanında Almanya ZEW ve fabrika siparişleri verileri ile ABD’de TÜFE verisi öne çıkacak.

Bülteni pdf olarak indir