FİNANSAL PİYASALARA BAKIŞ 216

Borsa haftaya yükselişle başladı…
Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 66,18 puan artışla ve yüzde 0,82 değer kazanarak 8.105,36 puana çıktı. Bankacılık endeksi yüzde 0,57, holding endeksi yüzde 0,46 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 2,53 ile taş, toprak, tek kaybettiren ise yüzde 0,11 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu. Cuma günü, alış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,48 değer kazancıyla 8.039,18 puandan tamamladı. Analistler, küresel pay piyasalarında, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yılın geri kalanında bir faiz artışına daha gidebileceğine ilişkin endişelerin artmasıyla karışık bir seyir izlendiğini ifade ederek, bu hafta yoğun veri gündeminin yatırımcıların odağına yerleştiğini kaydetti. Fed’in projeksiyonu ve Banka yetkililerinin “şahin” tonlu yönlendirmeleriyle faizlerin beklenenden daha uzun süre yüksek seviyelerde kalacağına ilişkin endişelerin arttığını aktaran analistler, piyasalardaki duyarlılığın hala kırılgan olduğunu söyledi. Öte yandan, Borsa İstanbul’un açılış seansının işleyişi ile ilgili yeni kararlar bugün devreye giriyor. Borsa İstanbul açıklamasına göre, bu kapsamda ilk olarak pay piyasasında, paylarda açılış seansının emir toplama aşamasının son 5 dakikası hariç olmak üzere emir iptali, fiyat kötüleştirme ve miktar azaltımı yapılabilmesine karar verildi. Ayrıca, pay piyasasında açılış seansına dahil olan pay dışındaki sermaye piyasası araçlarında açılış seansının emir toplama aşamasının tümünde emir iptali, fiyat kötüleştirme ve miktar azaltımı yapılabilmesi kararlaştırıldı. Pay piyasasına ilişkin açılış seansı ile ilgili son olarak, Yıldız Pazar’da, Ana Pazar’da ve açılış seansına dahil olan pay dışındaki sermaye piyasası araçlarında açılış seansında piyasa ve piyasadan limite emir türlerinin iletilebilmesine karar verildi. Analistler, bugün yurt içinde kapasite kullanım oranı ve reel kesin güven endeksi, yurt dışında ise Almanya’da Ifo iş dünyası endeksleri ve ABD’de Chicago Fed ulusal aktivite endeksi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.200 ve 8.300 seviyelerinin direnç, 8.000 ve 7.900 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Kaynak: aa.com.tr

Emtia piyasası, Fed’in “şahin” açıklamalarının baskısı altında kaldı…
Emtia piyasasında, geçen hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahin açıklamalarıyla satış baskısı görüldü. Emtia piyasası, düşüşlerin hakim olduğu bir haftayı geride bıraktı. Fed’in şahin duruşuna devam etmesi ve dolara olan talebin artması varlık fiyatlarını olumsuz etkiledi. Fed’in para politikası kararları sonrasında yılın geri kalanında bankanın bir faiz artışına daha gidebileceğinin sinyalini vermesiyle emtia piyasasında satış baskısı hakim oldu. Fed, politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında bıraktı. Karar sonrası açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, uygun olması halinde faiz oranlarını daha da artırmaya hazır olduklarını belirterek, enflasyonun sürdürülebilir şekilde hedefe doğru indiğinden emin olana kadar para politikalarını kısıtlayıcı seviyede tutma niyetinde olduklarını söyledi. Bu toplantıda aldıkları politika faizini sabit tutma kararlarının para politikasında istedikleri duruşa ulaştıkları anlamına gelmediğini ifade eden Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin çoğunun bu yıl kalan 2 toplantıda faiz oranlarını bir kez daha artırmanın uygun olacağını öngördüğünü aktardı. Powell, ekonomide “yumuşak inişin” öncelikli hedefleri olduğunu vurgulayarak, bunca zamandır bunu başarmaya çalıştıklarını kaydetti. Toplantının ardından yayımlanan Fed’in ekonomiye ilişkin projeksiyonları ve politika faizine ilişkin üyelerin beklentilerinin yer aldığı “dot plot” grafiğinde federal fon oranına ilişkin tahmin, bu yıl sonu için yüzde 5,6 olarak korunarak bir faiz artışının daha sinyalini verdi. Bu gelişmelerle dolar endeksi haftayı yüzde 0,2 artışla 105,6 seviyesinden tamamladı. Enflasyon ve resesyon ikilemindeki küresel ekonomilerde belirsizlikler de emtia piyasasını etkilemeye devam etti. Özellikle metallerde stokların artması emtia fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi. Fed’in faiz oranlarını yüksek seviyelerde tutacağına dair beklentilerle doların değer kazanması ve hisse senedi piyasalarında değer kayıplarının yaşanmasıyla yatırımcılar altın ve gümüş gibi güvenli limanlara yönelirken, altın ve gümüşte ons fiyatları sırasıyla yüzde 0,1 ve 2,3 arttı. Geçen hafta paladyum yüzde 0,1 değer kaybederken, platin de yüzde 0,1 değer kazandı. Tezgah üstü piyasada, bakır yüzde 2,8, kurşun yüzde 2, nikel yüzde 3,4 değer kaybederken, çinko yatay bir seyir izledi. Ayrıca alüminyum yüzde 1,7 değer kazandı. Londra Metal Borsası’na (LME) kayıtlı bakır stokları iki ay içinde iki kattan fazla arttı ve Mayıs 2022’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. 12 Temmuz’da kayıtlı ana bakır stokları yalnızca 54 bin 225 metrik ton iken geçen hafta itibarıyla 149 bin 600 metrik tona ulaştı. LME’de toplam garanti kapsamındaki kurşun stokları 69 bin 200 tona çıkarken, çinko stokları ise 81 bin tonu aştı.
Kaynak: aa.com.tr

TL dönüşümlü KKM’de asgari faiz zorunluluğu kalktı…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kur korumalı mevduatlarda yeni bir düzenlemeye imza attı. TCMB, uygulama talimatında yapılan değişiklikle, Türk lirası dönüşümlü kur korumalı hesaplarda asgari faiz zorunluluğu kaldırdı. Böylece bankaların Türk lirası dönüşümlü kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz verebilmesinin önü açıldı. Son dönemde ekonomi yönetimi KKM’nin misyonunu tamamladığı mesajı verirken, birçok düzenlemeyi de hayata geçirmişti. Ağustos ayında menkul kıymet ve zorunlu karşılık uygulamalarında kur korumalı hesapların TL mevduata dahil olduğu TL payı rasyosunu yürürlükten kaldırılarak, yerine kur korumalı hesapları TL mevduat olarak dikkate almayan ve standart yerel para olan TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmayı hedefleyen yeni bir TL payı rasyosu getirilmişti. Eylül ayında ise TL’ye geçişlerin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda gerçek kişiler için aylık yüzde 2 olarak belirlenen TL payı artış hedefi, yüzde 2,5’e yükseltilmişti. Ayrıca, TL’ye geçiş ve yenileme ile TL payı hesaplamalarında revizyona gidilmişti. Eylül ayının ortasında Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, 6 aya kadar vadeli kur korumalı mevduat (KKM) hesapları için zorunlu karşılık oranı yüzde 15’ten yüzde 25’e yükseltilmişti. Geçen gelen düzenlemeyle ise kur korumalı hesapların TL mevduat sayıldığı komisyon uygulaması sona erdi. Bu düzenlemelerin etkisiyle KKM’lerin gerilediği izlenmişti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, kur korumalı mevduat toplamı geçen hafta 26 milyar TL düşüşle 3,31 trilyon TL oldu. Dolar cinsi karşılığı ise 123 milyar doların altına geldi. KKM’de son bir ayda 101,4 milyar TL’lik düşüş gerçekleşti.
Kaynak: bloomberht.com

AB’den Çin’e rekabet tepkisi…
Avrupa Birliği’nin Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis, Çin’e ziyareti sırasında, Avrupa Birliği’nin Çin’e karşı çıkarlarını korumada ve adil rekabetin tesis edilmesinde daha iddialı olacağını söyledi. bugün krallığın ham petrol politikası ve görünümü hakkında yapacağı konuşmaya çevrilecek. Avrupa Birliği, Çin’e karşı adil rekabeti tesis etmede daha iddialı olacağını vurguladı. Avrupa Birliği’nin Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis, Çin ziyareti sırasında bir üniversitede yaptığı konuşmada “AB rekabeti hoş karşılıyor. Rekabet şirketlerimizi güçlendiriyor, daha yenilikçi yapıyor. Öte yandan rekabet adil olmalı. Haksız rekabete karşı hakkımızı daha fazla savunacağız” açıklamasını yaptı. Dombrovskis’in ziyareti AB ve Çin’in başta elektrikli otomobiller olmak üzere ticaret gerginliği yaşadığı bir döneme denk geldi. AB, bu ay Çin elektrikli araçlara sübvansiyon soruşturması açarken, Çin bu hamleyi “açık bir korumacılık” olarak yorumlamıştı. Elektrikli araçlar konusunun Dombrovskis’in Çin gezisi sırasında gündeminde yer alması bekleniyor. Öte yandan, Çin Ticaret Bakanlığı, soruşturmayı “açık bir korumacılık eylemi” olarak eleştirmişti. AB’nin planlarına aşina olan kaynaklara göre, Dombrovskis’in Pekin’e, ilişkileri yeniden kurmak için somut anlaşmalara ihtiyaç olduğunu söylemesi ve AB’nin risk azaltma stratejisinin korumacı olmadığını savunması bekleniyor. Dombrovskis’in hazırlanan konuşmasında ayrıca, “Ekonomik güvenliğe yaklaşımımız orantılı ve kesindir; eylemimiz tamamen riske dayalı olacaktır. Bu nedenle riskten arındırma, açıklığımızı zayıflatmak değil, korumak için bir stratejidir.” ifadelerinin de yer alacağı belirtildi.
Kaynak: bloomberht.com

Yayın Komitesi
Prof.Dr.M.Başaran Öztürk (Komite Başkanı)
Prof.Dr.İlhan Küçükkaplan
Dr.Batuğhan Karaer
Doç.Dr.E.Savaş Başcı
Dr.Öğr.Üyesi Gizem Vergili