FİNANSAL PİYASALARA BAKIŞ 221

Dünya Bankası: Orta Doğu’daki çatışma küresel emtia piyasalarında “çifte şoka” neden olabilir…
Bankanın Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nda, çatışmanın artması durumunda emtia fiyatlarına ilişkin görünümün hızla kötüleşeceği belirtildi. Dünya Bankası, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıklar üzerine Orta Doğu’daki son çatışmanın tırmanmasının küresel emtia piyasalarında “çifte şoka” neden olabileceği ve emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği uyarısında bulundu. Banka, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Ekim 2023 sayısını “Jeopolitik Risklerin Gölgesinde” başlığıyla yayımladı. Raporda, Orta Doğu’da yaşanan son çatışmaların, son yıllarda sıra dışı şokların etkileriyle mücadele eden emtia piyasalarında önemli bir belirsizlik yarattığı aktarıldı. Çatışma başlamadan önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun gönüllü olarak petrol arzını azaltmasının üçüncü çeyrekte enerji fiyatlarının yüzde 9 artmasına neden olduğu kaydedilen raporda, sonuç olarak Dünya Bankasının emtia fiyat endeksinin bu dönemde yüzde 5 arttığı ve şu anda 2015-2019 ortalamasının yüzde 45 üzerinde olduğu bildirildi. Raporda, çatışmanın emtia fiyatları üzerindeki etkisinin şimdilik sınırlı olduğu, petrol fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 6 arttığı, tarımsal emtiaların, çoğu metalin ve diğer emtiaların fiyatlarının ise neredeyse yatay seyrettiği kaydedildi. Bankanın raporunda, “Bununla birlikte tarih, çatışmanın tırmanmasının, petrol ve diğer emtia fiyatlarının artmasına yol açabilecek büyük bir riski temsil ettiğini gösteriyor; bu, bölgede ve dünya genelinde gıda güvensizliğini yoğunlaştıracak bir sonuç olacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu. Raporda, küresel ekonominin büyük bir petrol fiyatı şokuyla başa çıkma konusunda 1970’lerdekinden çok daha iyi bir konumda olduğu, buna rağmen Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıkların üzerine Orta Doğu’daki son çatışmaların tırmanmasının küresel emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği vurgulandı. Emtia fiyatlarına ilişkin tahminlere yer verilen raporda, genel olarak emtia fiyatlarının bu yıl yüzde 23,5 ve gelecek yıl yüzde 4,1 düşmesinin beklendiği kaydedildi. Bankanın raporunda, emtia fiyatlarının 2025 yılında istikrara kavuşmasının beklendiği aktarıldı. Raporda, enerji fiyatlarının ise bu yıl yüzde 28,8 ve gelecek yıl yüzde 4,5 düşeceğinin tahmin edildiği belirtilerek Brent tipi ham petrolün fiyatının bu yıl varil başına ortalama 84 dolar olmasının, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla gelecek yıl ise varil başına ortalama 81 dolara düşmesinin beklendiği bildirildi. Arzın artmasıyla tarımsal emtia fiyatlarının ise gelecek yıl düşmesinin beklendiği belirtilen raporda, metal fiyatlarının ise talebin yavaşlaması nedeniyle 2024’te yüzde 5 düşeceği, 2025’te ise küresel sanayi faaliyetinin toparlanmasıyla yükselmesinin öngörüldüğü aktarıldı. Altın fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 8 arttığı kaydedilen raporda, altın fiyatlarının jeopolitik kaygılarla benzersiz bir ilişkisi olduğu, çatışma ve belirsizlik dönemlerinde bu artışların sıklıkla “yatırımcı güveninin erozyona uğradığına” işaret ettiği ifade edildi. Raporda, çatışmanın artması halinde gelişmekte olan ülkelerdeki politika yapıcıların manşet enflasyondaki olası artışı yönetmek için adımlar atmasının gerekeceği belirtildi. Gıda güvensizliğinin artması riski göz önüne alındığında hükümetlerin gıda ve gübreye yönelik ihracat yasakları gibi ticari kısıtlamalardan kaçınması gerektiği belirtilen raporda, bu tür önlemlerin genellikle fiyat oynaklığını ve gıda güvensizliğini artırdığı aktarıldı. Raporda, artan gıda ve petrol fiyatlarına tepki olarak fiyat kontrolleri gibi uygulamalardan da kaçınılması gerektiği vurgulanarak sosyal güvenlik ağlarının iyileştirilmesi, gıda kaynaklarının çeşitlendirilmesi, gıda üretimi ve ticaretinde verimliliğin artırılması gerektiği, uzun vadede ise tüm ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırarak enerji güvenliklerini güçlendirebileceği ve bunun da petrol fiyatı şoklarının etkilerini hafifleteceği kaydedildi.
Kaynak: aa.com.tr

Bankacılıkta kâr artışı enflasyonun üzerinde…
Bankacılık sektörü yılın 9 aylık döneminde bir önceki yıla göre net dönem kârını yüzde 54 artırdı. Aynı dönemde Türkiye’de enflasyon yüzde 49,86 olarak kaydedilmişti. Türkiye’de enflasyon muhasebesine ilişkin düzenleme gündemde daha çok tartışma konusu olurken, bankacılık sektörüne ilişkin son veriler sektörün enflasyonun ılımlı da olsa üzerinde bir kâr artışına imza attığını gösterdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, sektörün net dönem kârı yılın ilk 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 54 artışla 439,7 milyar TL olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı döneminde sektörün kârı 286,4 milyar TL olmuştu. Yılın ilk 9 ayında tüketici fiyatlarında ise yüzde 49,86’lık artış görülmüştü. Böylelikle sektörün kâr artışı sınırlı da olsa enflasyonu aştı. Toplam kredilerde de artış enflasyonun üzerinde gerçekleşti. BDDK verilerine göre aynı dönemde toplam krediler yüzde 56,7 artışla 10,7 trilyon TL oldu. Yılın ilk 9 ayında sektörün toplam aktifleri 21,1 trilyon TL’ye ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde toplam aktifler 13,1 trilyon TL düzeyindeydi. Sektör açısından kritik rasyolara bakıldığında ise durumun önceki yıla benzer olduğu izlendi. BDDK verilerine göre Eylül itibarıyla sektörün takipteki alacakların toplam nakdi kredilere oranı yüzde 1,53 oldu. Bu oran Eylül 2022’de yüzde 2,28 seviyesindeydi. Çekirdek sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15, sermaye yeterlilik rasyosu ise yüzde 19 seviyesinde kaldı.
Kaynak: bloomberght.com

EKK toplantısında enflasyonla kararlılıkla mücadele vurgusu…
Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada önümüzdeki dönemde para ve maliye politikalarını etkin kullanarak enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği belirtildi. Uluslararası kuruluşlardan sağlanan kredi niteliğindeki dış finansman kaynakları hakkında değerlendirmeler yapıldığı vurgulandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantıya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada önümüzdeki dönemde para ve maliye politikalarını etkin kullanarak enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği belirtildi. Yine bu dönemde yeşil ve dijital dönüşüm ekseninde rekabet gücünün ve verimliliğin artırılarak yüksek katma değerli üretim yapısının sağlanması ve ihracata dayalı nitelikli ve sürdürülebilir büyüme ile vatandaşların sosyal refahını artırmanın hedeflendiği ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Katma değeri yüksek ihracat potansiyelimizi artırıcı ve cari işlemler dengesinde sürdürebilir iyileşmeyi sağlayıcı yatırımlara yönelik olarak TCMB’nin Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri’nin (YTAK) genel çerçevesi Kurul tarafından değerlendirilmiş olup uygulama detayları ilgili kurumlar tarafından netleştirildikten sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır. YTAK Programı’nın, TCMB’nin hedefleriyle uyumlu bir çerçevede tasarlanması kararlaştırılmıştır. Uluslararası kuruluşlardan sağlanan kredi niteliğindeki dış finansman kaynakları hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu kaynakların taahhüt edilmesinden sonraki süreçte daha etkin kullanımına yönelik yapılabilecek çalışmalar ele alınmıştır.”
Kaynak: bloomberght.com

Yayın Komitesi
Prof.Dr.M.Başaran Öztürk (Komite Başkanı)
Prof.Dr.İlhan Küçükkaplan
Dr.Batuğhan Karaer
Doç.Dr.E.Savaş Başcı
Dr.Öğr.Üyesi Gizem Vergili